Pozitif Psikoterapi, kültürler arası bir yaklaşımdır. Pozitif Psikoterapi’nin amacı, bireyin gerçek yeteneklerinin ayırdına varma becerisini geliştirmek, olay ve durumlara farklı bakış açısı ile bakabilmesini sağlamaktır.
Pozitif Psikoterapi, tüm insanların doğaları gereği iyi oldukları, aynı zamanda SEVME ve BİLME olmak üzere iki temel kapasiteye sahip oldukları görüşüne dayanır. Bu kapasiteler de belirli yetenekleri oluşturur ve birey bu yetenekleri geliştirebilir.
Pozitif Psikoterapi ayrıca, terapide doğu hikâyelerini ve atasözlerini kullanmaktadır.
Pozitif Psikoterapide, insan yaşamını dört boyut açısından açıklamaktadır.Sağlık/beden, iş/başarı, ilişkiler, gelecek/maneviyat. Bireyin bu boyutlaraenerjisini dengeli bir şekilde dağıtarak yaşamını sürdürmesi beklenir. Ancak çatışmalar çoğaldığında insanlar problemleri ile baş edebilmek için bu boyutlardan biri ile tepki vermeye yönelirler. Bazı bireyler bedensel belirtiler geliştirerek tepki verir. Bazıları kaçış yolunu çalışmakta bulur, bazıları ilişkiler kurma ya da bozmada, bazıları da maneviyat ve fantezilerde.
Yukarıda bahsedilen denge modeli,yaşamın her anında uygulanabilen bir araçtır. Özellikle ergenlerin bedenleri ile çok fazla ilgilendiklerini, ilişkiler boyutunda da arkadaşlık ilişkilerinin zamanlarının büyük çoğunu oluşturduğunu görmekteyiz. Bununla birlikte gelecek ile ilgili düşünceler, planlar, maneviyat veya okul başarısına enerji kalmayabilmektedir. Bu durumu fark etmek, yaşamda dengeyi sağlamak için ilk adımdır.
"Eğer daha önce hiç sahip olmadığın birşeye sahip olmak istiyorsan, daha önce hiç yapmadığın birşey yapmalısın." NossratPeseschkian