Özgül Öğrenme Güçlüğü
Özgül Öğrenme Güçlüğü Nedir?
Öğrenme, bireyin olgunlaşma düzeyine göre, çevresiyle olan etkileşimi
sonucunda yeni davranışlar kazanması veya eski davranışlarını değiştirme
sürecidir. Birey olarak her birimizin doğal öğrenme süreçleri var ve yaşam
boyunca öğrenmeye ihtiyacımız vardır. Öğrenme fonksiyonumuzu
gerçekleştirebilmek için 3 şartın uygun olası gerekir:
1) Zihinsel yetilerimizin yaşımıza göre normal zekâ düzeyinde olması,
2) Öğrenebilmek için dikkat seviyemizin yani bir duruma yoğunlaşabilme
kapasitemizinyeterli düzeyde olması,
3) Öğrenme yetilerimizde sorun olmaması.
Özgül öğrenme güçlüğü
ise; bireyin zekâsının normal ya da normalin üzerinde olmasına rağmen yaşı,
zekâsı ve verilen eğitim düzeyine göre beklenen düzeyde öğrenememesidir.
Burada ilk vurguladığımız nokta görüldüğü üzere kişinin zekâ düzeyinin
normal olmasıdır. Özgül öğrenme güçlüğü nörolojik temelli, doğuştan
itibaren oluşan bir sorundur.
Öğrenme Güçlüğü Tipleri:
Öğrenme güçlüğünün alt tipleri olarak;Okuma bozukluğu (disleksi), Yazılı
anlatım bozukluğu (disgrafi), Matematik bozukluğu (diskalkuli) sayılır.
Bozukluğun bireyde bulunma derecesi hafif veya ağır olarak farklılık
gösterebilir.
Öğrenme Güçlüğünün Belirtileri:
Öğrenme güçlüğü yaşayan çocuklar özellikleri bakımından birbirinden çok
farklıdır. Her öğrenme güçlüğü gösteren çocuğun kendine özgü davranış
örüntüleri bulunmaktadır. Ebeveynler olarak çocuklarda öğrenme güçlüğü
varlığına dikkat edebileceğiniz ipuçlarını şöyle sıralayabiliriz:
-
Okuma becerisi ile ilgili problemler:
– Okuma hızı ve okumada nitelik bakımından yaşıtlarından geridedir.
Harf-ses uyumu gelişmemiştir, bazı harflerin seslerini öğrenemez, harfin
şekli ile sesini birleştiremez.
– Sayı ve harfleri dizmekte güçlük çeker,alfabenin harflerinin sırasını
karıştırır; kendisinden sıra ile söylenmesi istenen sayıların yerlerini
karıştırır. Örneğin 7365 dediğinizde o size 3756 diyebilir.
– Dinlediği, okuduğu bir hikâyeyianlatması istendiğinde hikâyenin başını
sonunu karıştırır.
– Haftanın günlerini, ayları, mevsimleri doğru saysa bile karışık
sorulduğunda (salıdanönce hangi gün gelir, mayıstan sonra hangiay gelir,
haftanın ikinci günü hangisidirgibi) cevapta zorluk çeker ya da
yanlışcevaplar.
– Belirli bir sıra içinde yapılması gereken işlerin sırasını
karıştırabilir.
– Kelimeleri hecelerken ya da harflerine ayırırken zorlanır.
-
Becerisi ile ilgili problemler:
– Yaşıtlarına oranla el yazısı okunaksız ve düzensizdir, sınıf düzeyine
göre yazı yazmasıyavaştır.
– Tahtadaki yazıyı defterine geçirirken ya da öğretmenin okuduğunu
defterine yazarkenzorlanır.
– Yazarken bazı harf ve sayıları, kelimeleri ters yazar, karıştırır. (b-d,
m-n, 1-i, 2-5, d-t,9-g. g-y, ve-ev gibi)
– Yazarken bazı harfleri, heceleri atlar ya da harf/hece ekler.
– Sınıf düzeyine göre yazılı imla ve noktalama hataları yapar, küçük-büyük
harf yazımı, noktalama ve hece bölmede yanlışlıklaryapar.
– Yazarken kelimeler arasında hiç boşluk bırakmaz ya da bir kelimeyi iki -
üç parçayabölerek yazar.
-
Aritmetik Becerileri ile ilgili problemler:
– Aritmetikte zorlanır, dört işlemi yaparken yavaştır, parmak sayar, yanlış
yapar, problemiçözüme götürecek işleme karar veremez.
– Yaşına uygun seviyedeki matematik problemlerini yaparken otomatik olarak
tepkivermekte zorlanır.
– Sayı kavramını anlamakta güçlük çeker.
– Bazı aritmetik sembolleri öğrenmekte zorlanır, bu sembolleri birbirine
karıştırır.
-
Çalışma Alışkanlığı ile ilgili göze çarpanlar:
– Ev ödevlerini almaz, eksik alır.
– Ev ödevlerini yaparken yavaş ve verimsizdir.
– Ders çalışırken sık sık ara verir, çabuk sıkılır, ders çalışmayı sevmez.
– Ödevlerini yaparken birilerinin yardımına ihtiyaç duyar, kendi başına
çalışma alışkanlığı gelişmemiştir.
– Öğrenme stratejileri eksiktir. Öğrenmeyi düşündüğü şeyleri nasıl kontrol
edeceklerinive yönlendireceklerini (organize edeceklerini), nasıl daha
fazla bilgi elde edeceklerinive öğrendiklerini nasıl hatırlayacaklarını
bilemezler, çalışmak için yardım edecek birinibeklerler.
Öğrenme güçlüğü gösteren çocuklarda yaygın olarak
algısal/hareketsel/eşgüdümsel problemler, dikkat bozuklukları, aşırı
hareketlilik, düşünme ve bellek problemlerininde öğrenme güçlüğüne eşlik
ettiği görülmektedir.
Belirtilerin Fark Edilmesi İle Yapılacaklar Ve Erken Tanını Önemi:
Öğrenme bozukluğu ile ilgili belirtiler çoğunlukla ilköğretim yıllarında
fark edilse de, okulöncesinde de bu durumu fark etmek mümkündür. Çocukta
öğrenme güçlüğü şüphesi oluştuğunda ebeveynlerin öncelikli yapmaları
gereken bir psikolog/pedagoga başvurmaktır. Klinik değerlendirme sonucunda
çocuk için özel eğitim gerekip gerekmediğine karar verilir. Erken tanı,
erken müdahale demektir.
Öğrenme güçlüğü yaşayan çocuklar bireyselleştirilmiş ve kendilerine
uyarlanmış eğitim planları ile gelişim alanlarında desteklenmelidir. Bu da
özel eğitim ile mümkündür.
Ebeveynlerin ve özel eğitim verecek kişilerin ortak anlayışı ve yardımı ile
öğrenme güçlüğü yaşayan çocuklar yaşıtlarının seviyelerini
yakalayabilmektedir.
Sonuç olarak:
Hepimiz hayatımızın belli alanlarında bir şeyleri öğrenmekte zorluklar
yaşayabiliriz. Kimimiz insan yüzlerini aklında tutamaz, kimimiz yabancı
dili öğrenmekte zorlanır, kimimiz de yönleri çok karıştırabiliriz. Öğrenme
güçlüğü olan çocuklarımızda böyle durumların seviyesinin fazla olduğunu,
öğrenmemeyi bilinçli olarak seçmediklerini görmeliyiz. Öğrenme güçlüğü ‘bu
çocuk tembel’ yakınmaları ile geçiştirilemeyecek bir hastalıktır ve
çocuklar kendi durumlarının çoğu zaman farkında ve üzgün olurlar.
Öğrenme güçlüğü yaşayan çocukların kendini işe yaramaz hissetmemeleri için,
yapamadıklarından ziyade yapabildiklerine vurgu yapmalıyız.
Ebeveynler olarak çocuklarınızı anladığınızı hissettirmek ve özel eğitim
sürecinde destek olmak, öğrenme güçlüğünün üstesinden gelebilmekte en mühim
noktadır.
Psikolojik Danışman Nazik Orhan