Pandemi Sebebiyle Kaygılı Olan Çocuklarımıza Nasıl Yaklaşalım?
COVİD-19 salgını sebebiyle yaşam rutinlerimiz değişti. Çocuklar okula
gidemiyor ve evden eğitim almaya çalışıyorlar. Sosyal mesafeyi arttırmak
gerektiği için, çocuklar arkadaşları ve akrabaları ile görüşemiyor. 20 yaş
altına gelen sokağa çıkma kısıtlaması ile çocuklarımız uzun bir zaman
dilimini sosyalleşmeden uzak bir şekilde evde geçirmek zorunda kaldı.
Bulaşıcı hastalık salgınları hepimizde hastalığın bize ve yakınlarımıza
bulaşması korkusuna neden oluyor. Her birimizin hayatında şimdiye kadar
rastlamadığımız büyüklükte bir belirsizlik var ve ne yapmamız gerektiğini
de tam olarak bilmediğimiz için kendimizi yetersiz hissediyoruz. Bu iki
durumun birleşimi bir yandan kaygıyı arttırıyor. Yetişkinlerde görülen bu
kaygı hali, çocukların psikolojik sağlığını da etkiliyor.
Kademeli bir şekildebugünleri geride bırakmaya hazırlanıyoruz.
Normalleşme yolunda atılan adımlarla birlikte çocuklarımıza da belli gün ve
saatlerde sokağa çıkma serbestliği getirildi. Çocuklar sokakla ilk
temaslarında farklı tepkiler verdi. Kimisi coşkuyla bu anı geçirirken
kimisi dışarıya çıkmayı reddetti.
Çocukların psikolojik sağlıklarının korunmasının hem kendileri hem de
aileleri için son derece önemli olduğu açıktır. Bunu sağlamak için, mümkün
olduğu kadar belirsizliği azaltmak ve yeterlilik algısını arttırmak
gerekir. Her çocuk bu süreçle ilgili kafa karışıklığıyaşayabilir ve bu
durumda bir açıklama yapmak gerekir. Özellikle de sokağaçıkmayı
reddeden çocukların ebeveynlerinin çocuklarıyla bu durumu
konuşmasıçokönemlidir. Aksi taktirde çocuğun kaygısı giderek artabilir.
⠀
Peki bu süreci nasıl açıklamalıyız? ⠀
- Öncelikle kendi duygularınızı gözdengeçirin. Sizin sokağaçıkmakla ilgili kaygı durumunuz nedir? Çocuğaaçıklama yaparken sakinliğinizi korumanız önemli. Çocuklar, yetişkinlere bakarak kendisini ayarladığı için konu ile ilgili yorumlara ve tepkilere dikkat edilmelidir.
- Çocuğun merak ettiklerini sorabileceği bir ortam sağlanmalıdır. Aklına takılan ya da anlamlandıramadığı düşünceleri sizinle paylaşmasına izin verin. Sorduğu sorulara dürüstçe cevap vermek ve bilimsel verilere dayanarak çocuğunyaşına uygun açıklama yapmak gerekir.
- Çocuğun aynı soruları tekrar tekrar sorabileceği unutulmamalıdır.
- Çocuklar televizyon veya sosyal medyadaki abartılı veya korkutucu haber ve yorumlara maruz kalmaktan korunmalıdır. Çocuklara sosyal medyada duydukları her şeyin doğru olmadığı söylenmelidir.
- Çocuklarla bir bilgiyi paylaşmadan önce neyi ne kadar bildiğinden emin olmak gerekir. Yanlış bilgileri düzeltmedenaçıklama yapmak kafa karıştırıcı olacaktır. Aşırı koruyucu bir ebeveyn iseniz çocuğunuzun kaygısını arttıracak açıklamalar yapmaktan kaçının. Verdiğiniz her cevabın çocuğunyaşına uygun olmasına dikkat etmek, çocuğun ihtiyacından fazla bilgi vermemek gerekir. Dışarıda dikkat etmesi gereken şeyleriöğretebilirsiniz.
- Çocuğun duygularını olduğu gibi kabul etmeliyiz. “Ne var bunda korkacak, bak herkes sokakta” diye duygularını yok saymak anlaşılmadığını hissettirebilir.
- Daha öncedençokkorktuğu ama üstesindengeldiği bir anısını hatırlatarak kendisinin güçlü kaynaklarını hatırlatabilirsiniz.
- Dışarıdagüvende ve mutlu hissettiği anıları konuşarak,güvenli alanlarını hatırlatabilirsiniz.
Sokağa çıkma ile ilgili kaygı yaşayan çocuklarımıza nasıl yaklaşacağımız
ile ilgili bir örnek;
“Seni anlıyorum, sokağa çıkmak korkutucu bir durum gibi gözükebilir ama
aslında riskler azaldı ve biz kendimize dikkat edersek güvende oluruz.
Biliyorsun bir süre bu mikroptan kendimizi korumamız için evde kalmamız,
sık sık ellerimizi yıkamamız, başkalarıyla görüşmekten kaçınmamız
gerekiyordu. Artık bu mikrop çok azaldı. Senin yaşındaki çocuklar için her
Çarşamba 4 saat sokak izni çıktı. Ve güvende olmamız içinde eldiven, maske
gibi şeylerle kendimizi korumamız ve AVM gibi kapalı yerlerden uzak
durmamız gerekiyor.
Ben her zaman senin yanında olacağım ve seni koruyacağım, birlikte
üstesinden geleceğiz. Hatırlasana sen küçükken tek başına yatmaktan da
korkardın (çocuğa özgü değiştirilebilir), birlikte nasıl üstesinden
gelmiştik. Biraz anlatsana nasıl olmuştu, neler yapmıştık, hatırlıyor
musun?”
Başka bir günde “sokakta kendini güvende hissettiğin mutlu olduğun bir günü
bana anlatsana” gibi güvenli alan çalışmaları yapılabilir.
Psikolog İlksen ŞAVKIN