Pandemi Sürecinde Çocuklar İçin Günlük Rutinler Ve Uzaktan Eğitim
Hepimiz küresel boyutta sıkıntılı ve belirsiz bir dönem içerisindeyiz.
Özellikle toplumsal yarar için evlerimizde kaldığımız ve sosyal
desteklerimizin çoğuna ulaşamadığımız bu dönemde, korku ve kaygı
duygularına kapılmamız normal tepkilerdir. Bu duygular olumsuz olsa da
tehlikeli durumlara önlem alma ve tedbirli davranmamızda gerekli olan doğal
duygulardır. Ebeveynler koruma içgüdüsü ile fazla endişeli tepkiler
verebilmektedir. Çocuklar ebeveynlerini model aldığından, benzer tepkiler
gösterebilirler ve bu durum çocuk ruh sağlığını olumsuz etkiler. Burada
ebeveynler olarak daha sakin ve gerçekçi davranarak çocuklarına da bunu
yansıtmalıdır. Aşırı panik havası hissettirmek ya da hiçbir şey yokmuş gibi
davranmak yerine çocuklarınızı empatik yaklaşımla yeni durum
uyumlamalısınız.
Bu süreçte alışageldiğimiz günlük rutinlerimizi bir kenara bıraktık.
Çocuklar öğrenme süreci için en yararlı ortam olan okullarına ara verdiler
ve bizim için çok daha yeni bir kavram olan uzaktan eğitimi deneyimlemeye
başladılar. Uzaktan eğitim oldukça verimli bir araç olmasıyla beraber
sosyal desteklerden de uzak olması bir dezavantaj sayılabilir. Durumun
çocuklarımız için zor olduğunu; öğretmen ve arkadaşlarından ayrı kalmanın
onları üzdüğünü anlamalıyız.
Süreci daha kolay geçirebilmek için ebeveynlerin çocuklara kolaylaştırıcı
olarak yapabilecekleriyle ilgili birkaç püf noktası sıralayabiliriz:
-
Çocuğun online dersler sırasında odasını sınıf ortamı gibi hissetmesi
gerekir. Ebeveynin ders sırasında yanında bulunmaması önemlidir. Eğer
kendisi bunu isterse; onu anladığınızı belirtip, her gün yanında kalma
sürenizi azaltarak kademeli olarak odadan çıkabilirsiniz.
-
Çocuğun dersleri dinleme zamanı ve ödevleri konusunda da sürekli emir
kipleri ile konuşmaktan kaçınmak gerekir. Çocuğun kendi kararlarını kendi
vermesini ve öz denetim sağlamasını istiyorsak özellikle kendi eğitimi ile
ilgili konularda irade göstermesine müsaade etmeliyiz. ‘hadi ödevlerini
yap’ emri yerine, ‘ödevin var mı?, peki ne zaman yapmayı planlıyorsun?
Planladığın sürede yetişecek mi? gibi sorular ile hatırlatmalar
yapabiliriz. Sürekli emir alan çocuklar derslerin ve ödevlerin kendi
sorumlulukları olduğunu kavrayamaz, plan yapmaktan kaçınır. ‘bu senin
sorumluluğun’ deyip tamamen boş bırakmak da doğru değildir. Çocuğun
özgürlük alanını dikkate alarak, hafif kontrol sağlanabilir.
-
Online dersleri dinlemek ya da ödev yapmak istemeyen, oyun ve çizgi
filmleri tercih eden çocuklar olabilir. Bu durumda eğitiminin devam etmesi
gerektiği, öğretmen ve arkadaşlarından kopmaması gerektiği, eski hayatımıza
bir süre sonra dönüş olduğu, derslerini bırakma gibi bir seçeneğinin
olmadığı empatik bir dille anlatılmalıdır. (Okul öncesi çocuklarda daha
esnek davranılabilir).
-
Bu süreçte çocukların ekranla muhatap oldukları süre artış göstermiştir.
Ders dinledikleri süreyi, günlük ekranla vakit geçirme sürelerinden
saymamak ve öğrenme hedeflerinin haricinde oyun için yaşları×10 dakika
süreyi kullanmalarına izin vermek daha doğru olur. Hatta evde kalmak
gerçekten onlar için fazla sıkıcı olabileceğinden bu süre bir miktar
artırılabilir.
-
Çocuklar aile ile daha çok vakit geçirmek için uykudan kaçmak ya da erken
uyanmamak isteyebilir. Pandemi sürecindeuyku düzeni ile ilgili olarak da
eski rutinlere ufak yeni esnetmeler getirilebilir. Örneğin 9’da uyuma
yerine 10’da uyuma ve 9’da kalkma yerine 10’da kalkmaya benzer ayarlamalar
yapılabilir. Önemli olan nokta hala bir düzenin sürdürülüyor olmasıdır. Bu
durum normal hayatın devam ettiğini çocuğa hissettirir.Ayrıca uykunun
düzenli olması her zaman ruh sağlığını koruyucu etkidedir.
Sonuç olarak, ebeveynler olarak çocuğunuzun yanında olduğunuzu ve onu
düşünce ve duygularıyla anladığınızı
hissettirdiğinizde pek çok noktanın kolaylaştığını görürsünüz.
Etkinliklerle dolu olmasa bile ailecek kaliteli vakit geçirmek ve normal
hayata dönüş olacağının umudunu vurgulamak çocuğa en şifalı gelen şey olur.
Psikolojik Danışman Nazik Orhan